be opposing in attitude or opinion; contrary, opposite; contrasting

listen to the pronunciation of be opposing in attitude or opinion; contrary, opposite; contrasting
İngilizce - Türkçe

be opposing in attitude or opinion; contrary, opposite; contrasting teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

opposed
{s} karşıt
opposed
karşı çıkan
opposed
{f} karşı çık

Biz onun yeni bir yol yapma planına karşı çıktık. - We opposed his plan to build a new road.

Tom plana karşı çıktı. - Tom opposed the plan.

opposed
aksi

Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir. - Red, as opposed to green, is a sign of danger.

opposed
{s} zıt
opposed
{s} karşı

Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım. - I'm sorry, but I am opposed to this project.

Irksal ayrımcılığa karşı çıktı. - He's opposed to racial discrimination.

opposed
{s} karşılıklı
opposed
engel ol/karşı çık
İngilizce - İngilizce
{s} opposed
be opposing in attitude or opinion; contrary, opposite; contrasting