on his

listen to the pronunciation of on his
İngilizce - Türkçe

on his teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

on me
yanımda

Yanımdaki bütün parayı Tom'a verdim. - I gave Tom all the money I had on me.

Yanımda çok param yok. - I don't have much money on me.

on his own
kendi başına

Tom kendi başına çekip çeviremez. - Tom can't manage on his own.

Tom şu anda kendi başına. - Tom is on his own now.

on his own
kendi kendine kalmış
on his own
kendinden sorumlu
on it
üzerinde

Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı. - On the table, there was a plate with three fried eggs on it.

Her gün onun üzerinde çalıştım. - I worked on it day after day.

on me
ısmarlamak

beers on me - biralar benden.

on me
üzerime
on that
bu konuda
on us
bize
on his

    Türkçe nasıl söylenir

    ôn hîz

    Telaffuz

    /ˈôn həz/ /ˈɔːn hɪz/

    Ortak Eşdizimliler

    on his own

    Videolar

    ... at the top play by a different set of rules. That's been his philosophy in the private ...
    ... >>Taylor Swift: That is his thing, like. And anybody who talks to him, like, he'll talk ...