on his

listen to the pronunciation of on his
İngilizce - Türkçe

on his teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

on me
yanımda

Yanımda çok param yok. - I don't have much money on me.

Yanımdaki bütün parayı Tom'a verdim. - I gave Tom all the money I had on me.

on his own
kendi başına

Tom kendi başına çekip çeviremez. - Tom can't manage on his own.

Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır. - Bob has to get through this ordeal on his own.

on his own
kendi kendine kalmış
on his own
kendinden sorumlu
on it
üzerinde

Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular. - After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.

Masada üzerinde üç kızarmış yumurta bulunan bir tabak vardı. - On the table, there was a plate with three fried eggs on it.

on me
ısmarlamak

beers on me - biralar benden.

on me
üzerime
on that
bu konuda
on us
bize
on his

    Türkçe nasıl söylenir

    ôn hîz

    Telaffuz

    /ˈôn həz/ /ˈɔːn hɪz/

    Ortak Eşdizimliler

    on his own

    Videolar

    ... He's on his computer. ...
    ... mired in the ideology of Frederick Winslow Taylor and his notions of "scientific management": ...