Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır.
- Bob has to get through this ordeal on his own.
Tom onu kendi başına yaptı.
- Tom did it on his own.
Bu son birkaç ay tek başımayım.
- I've been on my own these past few months.
Bu aylarda tek başımaydım.
- I was on my own during these months.
İşi kendi kendime bitirdim.
- I finished the job on my own.
Oraya kendi başınıza gitmeye çalışın.
- Try to drive there on your own.
Bunu kendi başınıza yapabileceğinizi düşünüyor musunuz?
- Do you think you can do that on your own?
Tom ve Mary onu kendi kendilerine yapıyorlar.
- Tom and Mary are doing that on their own.
A seven-year-old can get dressed on his own, but it might take a long time.
... So Jim goes to the hospital nine months later, smashes the hospital window, kidnaps his own ...
... Lance Armstrong takes his own blood, his own blood, ...