Tom ve Mary hemen hemen her zaman okuldan sonra tenis oynarlar.
- Tom and Mary almost always play tennis after school.
Hemen hemen hiç iştahım yok.
- I have almost no appetite.
Tom ve Mary aşağı yukarı aynı ağırlıktalar.
- Tom and Mary are more or less the same weight.
Bu kitap aşağı yukarı 20 avroya mâl oldu.
- This book costs more or less 20 euros.
Onun sorunlarını az çok anlıyor.
- He understands her problems more or less.
Bunu az çok anlıyorum.
- I understand it more or less.
Az daha treni kaçırıyordum.
- I almost missed the train.
O yaklaşık olarak üç saat sürecek.
- It'll take approximately three hours.
Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
- Dogs breathe approximately 30 times a minute.
Sahra Çölü, neredeyse Avrupa kadar büyük.
- The Sahara Desert is almost as large as Europe.
O neredeyse ölüyordu.
- She almost passed out.
Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.
- The novel has sold almost 20,000 copies.
Tom adeta bir kız gibi gözüküyor.
- Tom almost looks like a girl.
Az ya da çok sorunlarını anlıyor.
- He understands more or less his problems.
Bu az ya da çok şu anda söyleyebileceğim şey.
- That's more or less all I can say at the moment.
O yaklaşık olarak benim yaşımda.
- She's more or less my age.
Tom az kalsın ölüyordu o kazada.
- Tom almost died in that accident.
Tom'a az kalsın araba çarpıyordu.
- Tom almost got hit by a car.
I've more or less guaranteed myself a top mark in my final exams.
The sporophyte foot is also characteristic: it is very broad and more or less lenticular or disciform, as broad or broader than the calyptra stalk , and is sessile on the calyptra base.
... leading finance figure at the moment but actually that's more or less true or ...
... Fleming found Penicillin more or less by accident as a mold. Jenner found the Small ...