Sahanın ortasındaki o küçük höyük nedir?
 - What is that little mound in the middle of the field?
Bir kasırganın ortasındaki bir kulübe gibi güvenilirsin.
 - You're reliable like a shack in the middle of a hurricane.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
 - Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Kaplan kafesin ortasına uzanmıştı.
 - The tiger laid in the middle of the cage.
Üzengi örs ve iç kulak arasında, orta kulakta bir kemiktir.
 - The stirrup is a bone in the middle ear, between the anvil and the inner ear.
Bu iki seçenek arasında orta yol yoktur.
 - There is no middle ground between these two options.
Istasyon şehrin ortasında.
 - The station is the middle of the city.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
 - He fainted in the midst of his speech.