letztendlich

listen to the pronunciation of letztendlich
İngilizce - Türkçe

letztendlich teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

finally
nihayet

Büyük anlaşmazlıklara karşı zorlu bir mücadeleden sonra, onlar nihayet şirketi tekrar kendi ayakları üzerinde durdurdular. - After an uphill struggle against great odds they finally got the company on its feet again.

O, nihayet IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

eventually
sonunda

Tom'un sonunda bir ameliyata ihtiyacı olacak. - Tom will eventually need an operation.

Her zaman Tom ve Mary'nin sonunda evleneceklerini düşündüm. - I always thought that Tom and Mary would eventually get married.

eventually
en sonunda

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

finally
tamamen

Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı. - Tom and Mary were finally completely alone.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Nihayet evlendi onunla. - He eventually married her.

Nihayet serbest bırakıldım. - I was eventually released.

finally
kesin olarak
at the end of the day
nihayetinde
at the end of the day
günün sonunda
eventually
sonuçta

Tom'un sonuçta Mary'ye elmas bir yüzük alması için yeterli parası olmalıydı. - Tom should eventually have enough money to buy Mary a diamond ring.

Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın. - You'll tell me everything eventually.

at the end of the day
İng., k.dili. eninde sonunda
at the end of the day
(deyim) herseyi göz önünde tutarak
eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
finally
(zarf) sonunda, en sonunda, nihayet, son olarak, sözün kısası