Tom'un parmaklılar ardındaki zamanı bitti.
- Tom's time behind bars is over.
Saldırıların ardındaki kimdi?
- Who was behind the attacks?
Tom koltuğunda geriye doğru yaslandı ve ellerini başının arkasına koydu.
- Tom leaned back in his chair and put his hands behind his head.
Tom arkasında bir ses duydu ve geriye döndü.
- Tom heard a noise behind him and turned around.
Biri onun şemsiyesini geride bıraktı.
- Somebody left his umbrella behind.
Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
- Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
- A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
Beni arkada bırakmayın!
- Don't leave me behind!
Tom Mary'ye arkadan sarıldı.
- Tom hugged Mary from behind.
Arkadan saldırıya uğradık.
- We were attacked from behind.
Belirlenmiş sürenin on dakika gerisindesin.
- You are ten minutes behind the appointed time.
Bu, programın gerisinde.
- It's behind schedule.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Bahçe evin arkasında.
- The garden is behind the house.
Biz arabanın arkasına geçtik ve ittik.
- We got behind the car and pushed.
Tom parmaklıklar ardında birkaç yıl geçirdi.
- Tom spent a few years behind bars.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes behind.
Güneş bulutların ardından çıktı bile.
- Even the sun popped out from behind the clouds.
Güneş bulutların ardından çıktı.
- The sun came out from behind the clouds.