koku%c5%9fmak

listen to the pronunciation of koku%c5%9fmak
Türkçe - Türkçe

koku%c5%9fmak teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

koku
Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu
koku
Belirti, işaret
koku
Güzel kokmak için sürülen esans
koku
Patrick Süskind'in, dilimize de çevrilmiş bir romanı
koku
Nesnelerden yayılan küçücük zerrelerin burun zarı üzerindeki özel sinirlerde uyandırdığı duygu: "Odanın içini kızarmış bir ekmek kokusu doldurmuştu."- S. F. Abasıyanık
koku alma duyusu
Koklama
koku alma organı
Burun
hoş koku
Bitki özlerinden veya yağlarından elde edilen koku, aroma
Türkçe - İngilizce

koku%c5%9fmak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

koku
odor

The odor of dirty socks makes me gag. - Kirli çorapların kokusu beni kusturur.

That foul odor is coming from the river. - O kötü koku nehirden geliyor.

koku
scent

I can't forget the scent of his hair. - Onun saçının kokusunu unutamıyorum.

The scent of earth after rain is called petrichor. - Yağmur sonrası topraktan gelen hoş kokuya petrikor denir.

koku
smell

Jazz isn't dead, it just smells funny. - Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.

A dog's sense of smell is much keener than a human's. - Bir köpeğin koku alma duygusu, bir insanınkinden çok daha keskindir.

koku
fragrance

During mating season many animals exude strong fragrances. - Çiftleşme sezonunda birçok hayvan güçlü güzel kokular çıkarır.

The roses have a nice fragrance. - Güllerin güzel bir kokuları vardır.

koku
flavour [Brit.]
koku
overpowering

The stench is overpowering. - Kötü koku bayıltıyor.

koku
savor
koku
stink

You stink of cigarettes. - Sen sigara kokuyorsun.

Tom stinks at chemistry. - Tom kimyada kötü kokuyor.

koku
trail
koku
pong
koku (güzel)
scent
koku alma
(Tıp) smell
koku alma
(Tıp) sense of smell
koku alma
(Tıp) olfactory modality
koku av
drag
koku duyma
smell
koku gideren
deodorant
koku korkusu
(Tıp) osmophobia
koku saçmak
scent
koku vermek
smell
koku
redolence
koku
smell, scent, odour, odor; perfume; stink, pong
koku
flavor
koku
smell, scent, odor
koku
slang cocaine, coke
koku
wind

The smell of the flowers came in through the open windows of the bus. - Çiçeklerin kokusu, otobüsün açık pencerelerinden içeri girdi.

koku
exhalation
koku
whiff
koku
(av) drag
koku
odour [Brit.]
koku
aura
koku alma
olfaction
koku alma duyusu
smell

A dog has an acute sense of smell. - Bir köpeğin keskin bir koku alma duyusu vardır.

Tom lost his sense of smell. - Tom koku alma duyusunu kaybetti.

koku alma yeteneği
nose
koku almak
smell
koku almak
nose
koku almak
nose around
koku almazlık
anosmia
koku bezesi
scent bag
koku bezesi
scent gland
koku bezi
(Arılık) scent gland
koku birimi
olf
koku bombası
stench bomb
koku bombası
stink bomb
koku dalgası
whiff
koku deneyi
(Tıp) scent test
koku giderici
deodorant

Here's some deodorant. - İşte bir koku giderici.

koku giderici
deodorizer
koku giderme
(Çevre,Gıda) deodorization
koku giderme
deodorizing
koku giderme
deodorising
koku maddesi
(Çevre) odorant
koku salmak
give off smell
koku salmak
give off odour
koku salmak
emit odour
koku siniri
(Tıp) first cranial nerve
koku siniri
(Tıp) nervii olfactorii
koku siniri
(Biyoloji,Tıp,Pisikoloji, Ruhbilim) olfactory nerve
koku sürmek
perfume oneself
koku veren
(Endüstri) odorizer
koku veren
odourising
koku verici
aromatiser
koku verici
aromatizer
koku yayan baharat kutusu
pomander
koku yaymak
give off odour
koku yaymak
scent
koku yaymak
give off smell
koku yaymak
emit odour
güzel koku
fragrance

Roses have a nice fragrance. - Güllerin güzel kokusu vardır.

During mating season many animals exude strong fragrances. - Çiftleşme sezonunda birçok hayvan güçlü güzel kokular çıkarır.

aroma (güzel) koku
aroma
ağır (koku)
strong
keskin (zeka/koku/ses)
penetrating
keskin koku
redolence
kuvvetli ve hoş (koku)
aromatic
kötü koku
malodour
kötü koku
(Askeri) offensive odor
kötü koku
(Tıp) fetor
pis koku
stench

Tom complained of the stench. - Tom pis kokudan yakındı.

Hold your nose so you don't smell the stench. - Burnunu tıka böylece pis kokuyu koklamazsın.

elektriksel koku
(Elektrik, Elektronik) electric odor
gazhane koku/kömürü
coke
güzel koku
scent
güzel koku
sweetness
güzel koku
aroma
güzel koku
perfume

That perfume smells good. - O parfüm güzel kokuyor.

güzel koku
sweet

The flowers in the garden smell sweet. - Bahçedeki çiçekler güzel kokuyor.

Their flowers smell sweet. - Çiçekleri güzel kokuyor.

güzel koku vermek
perfume
hafif koku
whiffet
hafif koku
waft
hoş koku
sweetness
hoş koku
redolence
istenmeyen koku
effluvia
istenmeyen koku
(Gıda) off odor
istenmeyen koku
(Gıda) off odour
istenmeyen koku
effluvium
keskin (tat/koku)
tangy
keskin koku
tang
köpeğin koku alamayıp durması
check
kötü koku
stinker
kötü koku
reek
leş gibi koku
niff
linyit koku
lignite coke
petrol koku
petroleum coke
pis koku
smell

Hold your nose so you don't smell the stench. - Burnunu tıka böylece pis kokuyu koklamazsın.

The basement is ugly, dark, and smelly. - Bodrum, çirkin, karanlık ve pis kokulu.

pis koku
reek
pis koku
pong
pis koku
stench, stink
pis koku
stink
savaşta kullanılan pis koku yayan kap
stinkpot
yaymak (fena koku)
reek of
zehirli pis koku
mephitis