kütleme

listen to the pronunciation of kütleme
Türkçe - İngilizce

kütleme teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

kütle
mass

Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles. - Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir.

The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI. - Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

kütle
bulk
kütle
social body
kütle
(Ticaret) population
kütlemek
bump
kütle
block
kütle
phys. mass
kütle
mass; group, social body
kütle
body

The ocean is a huge body of water that is constantly in motion. - Okyanus sürekli hareket halinde olan büyük bir su kütlesidir.

The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI. - Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor.

kütle
group
kütle
pack
kütle
force

Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles. - Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir.

The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass. - İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.

kütle
aggregate
kütle
mass, large block or chunk
kütle
gob
kütlemek
to bump, to emit a thudding noise
Türkçe - Türkçe
Kütlemek işi
KÜTLE
(Osmanlı Dönemi) (Kitle) Bir cismi terkib ve teşkil eden kısımların bütün hey'etine denir. Toplu şey. Deste. Yığın. Külçe
Kütle
kitle
kütle
Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kitle
kütle
Belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı
kütle
Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren kat sayı veya nesne niceliği
kütle
Büyük parça, küme, yığın
kütlemek
Bir yere çarpıp küt diye ses çıkarmak
kütleme