in addition to, and also, and likewise, besides

listen to the pronunciation of in addition to, and also, and likewise, besides
İngilizce - Türkçe

in addition to, and also, and likewise, besides teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

as well as
hem de

O hem Fransızca hem de İngilizce konuşuyor. - He speaks French as well as English.

Onlar hem zenginlerdi hem de mutlulardı. - They were rich as well as happy.

as well as
birlikte

O zeki olmakla birlikte güzeldi. - She was intelligent as well as beautiful.

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir. - Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.

as well as
(Fiili Deyim ) kadar , gibi , hem
as well as
hem ... hem de ...: He gave me money
as well as
kadar iyi: He writes well, but not as well as Eşref. İyi yazıyor, ama Eşref kadar iyi değil
as well as
yanısıra
as well as
yanı sıra

Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir. - Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.

İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir. - He teaches mathematics as well as English.

as well as
ilaveten
as well as
böyle olmakla birlikte
as well as
bu bir tarafa
as well as
kadar iyi

Linda Meg kadar iyi dans edebilir. - Linda can dance as well as Meg.

Tom kardeşi kadar iyi kayak yapabilir. - Tom can ski as well as his brother.

as well as
hem

Bana hem nasihat hem de para verdi. - He gave me money as well as advice.

Spor hem zihni hem bedeni sağlıklı yapar. - Sports make us healthy in mind as well as in body.

as well as
olduğu kadar

Küreselleşmenin pozitif olduğu kadar negatif etkilerinin de olduğunu düşünüyorum. - I think that globalization has negative effects as well as positive.

Zengin olduğu kadar yakışıklı da. - He is handsome as well as rich.

as well as
olmakla beraber
as well as
ilaveten bu bir tarafa
as well as
olmakla birlikte

O zeki olmakla birlikte güzeldi. - She was intelligent as well as beautiful.

as well as
ek olarak
as well as
ile birlikte
as well as
olduğu gibi

Keşke hala eskiden olduğu gibi yüzebilsem. - I wish I could still swim as well as I used to.

İngilizce - İngilizce
as well as
in addition to, and also, and likewise, besides