Mayuko zor iş yapmaktan kaçındı.
 - Mayuko avoided doing hard work.
Hiç çocuğum olmadığından, gönüllü iş yapmak için ebeveynlerin harcadığından daha çok harcayacak zamanım var.
 - Since I have no children, I have more time to spend doing volunteer work than parents do.
Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
 - I felt tired from having worked for hours.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
 - They had been working together for common interests.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
 - Before going to work in Paris I must freshen up on my French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
 - Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
Darwin'in yapıtı her şeyi değiştirir.
 - Darwin's work changes everything.
Şimdiye kadar Shakespeare'in üç tane yapıtını okudum.
 - I have read three of Shakspeare's works so far.
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
 - What time do you usually get off your work?
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
 - When do you usually get off work?
O çalışırken bir kaza yaptı.
 - She had an accident while working.
O çalışırken bir kaza yaptı.
 - While working, he had an accident.
Tom işyerinde bir kazada yaralandı.
 - Tom got hurt in an accident at work.
İşyerindeki kültürü nasıl tanımlardın?
 - How would you describe the culture of your workplace?