Hiç çocuğum olmadığından, gönüllü iş yapmak için ebeveynlerin harcadığından daha çok harcayacak zamanım var.
 - Since I have no children, I have more time to spend doing volunteer work than parents do.
Mayuko zor iş yapmaktan kaçındı.
 - Mayuko avoided doing hard work.
Saatlerce çalışmaktan yoruldum.
 - I felt tired from having worked for hours.
METRO'da mı çalışmak istiyorsun?!
 - You want to work at METRO?!
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
 - Before going to work in Paris, I must brush up on my French.
Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
 - Before going to work in Paris I have to freshen up on my French.
Şimdiye kadar Shakespeare'in üç tane yapıtını okudum.
 - I have read three of Shakspeare's works so far.
Darwin'in yapıtı her şeyi değiştirir.
 - Darwin's work changes everything.
General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
 - General Motors laid off 76,000 workers.
Genellikle işten ne zaman ayrılırsın?
 - When do you usually get off work?
O çalışırken bir kaza yaptı.
 - While working, he had an accident.
O çalışırken bir kaza yaptı.
 - He had an accident while working.
İşyerindeki kültürü nasıl tanımlardın?
 - How would you describe the culture of your workplace?
Wienczysława, işyerindeki en güzel esmerdir.
 - Wienczysława is the most beautiful brunette in the workplace.