Türkçe - İngilizce
haneden teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- estate
- A body style for cars, popular with families, which has an enclosed area where the boot or trunk would be on a sedan / saloon
- A group of buildings built together as a single development on a designated area of land. ()
- All that a person owns, whether real or personal property
- {v} to settle an estate on
- property in land; also, property of all kinds which a person leaves to be divided at his death
- All the property an individual owns at the time of his or her death
- Social standing or rank; quality; dignity
- A property which a person possesses; a fortune; possessions, esp
- All property owned by an individual at time of death
- Settled condition or form of existence; state; condition or circumstances of life or of any person; situation
- The property of a deceased person
- The nature and extent of a persons interest in, or ownership of land
- A collective term meaning all real and personal property owned by a person
- {i} extensive piece of land usually with a large house on it; person's property, wealth, possessions; status, social standing, rank
- The ownership interest of a person in real property Is also used to refer to a deceased person's property And often used to describe a large home with spacious grounds
- Grouping of all property of a person
- The total assets of a deceased person Also, the interest that a person has in any property
- A person of high rank
- Everything of value (all property) that a person owns while living or at the time of death
- Tom settle as a fortune
- hane
- {i} place
- hane
- {i} house
Enough solar panels have been installed to provide electricity to thousands of households.
-Binlerce haneye elektrik sağlayacak kadar güneş paneli kuruldu.
What's your total household income?
-Toplam hane halkı geliriniz nedir?
- hane
- place of a digit (in decimal notation)
- hane
- section (in an instrumental piece in Oriental music)
- hane
- division, section
- hane
- dwelling
- hane
- digit
- hane
- house " ev, konut; household" " ev halkı; division, section; place" " basamak; (satranç, vb.) square
- hane
- blank (in a printed from)
- hane
- zodiacal sign
- hane
- order
- hane
- square (on a game board)
- hane
- argent
- hane
- chief
- hane
- sinister
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
haneden teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- hane
- An attachment to an enemy stone which diagonally connects to your own piece, already attached to the same stone
- hane
- A diagonal move played in contact with an enemy stone
- hane
- Spring (Hane-Goshi = Spring Hip)
- hane
- spring
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
haneden teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- HANE
- (Osmanlı Dönemi) Mat: Basamak, bölüm, göz
- HANE
- (Osmanlı Dönemi) f. Ev, mesken, beyt
- HANE
- (Osmanlı Dönemi) Bazı kelimelerle birleştirilip mürekkep isim yapılan bir "ek" tir. "Hasta-hane, ecza-hane, yazı-hane, kıraat-hane" gibi
- hane
- Ev, konut
- hane
- Divan ve halk edebiyatında dörtlüklerden kurulu nazım türlerinin her bir dörtlüğü
- hane
- Rakip taşa yapılan çapraz hamle
- hane
- Bir bütünü oluşturan bölümlerden her biri, bölük, göz
- hane
- Klasik Türk müziğinde, peşrev gibi saz parçalarının bölümlerinden her biri
- hane
- Birleşik kelimelerde "bina, yapı, yer, makam" anlamlarıyla ikinci kelime olarak yer alır
- hane
- Ev halkı
- hane
- Klasik Türk Müziğinde peşrev gibi saz parçalarının bölümlerinden her biri
- hane
- Ev halkı: "Oğlan iyiydi; becerikli, yumuşak huyluydu, ama hanesi kalabalıktı."- N. Cumalı
- hane
- Birleşik kelimelerde ikinci kelime olarak bulunur, bina, yapı, yer, makam anlamlarını karşılar
- hane
- Ondalık sayı sisteminde bir sayının sağdan sola doğru rakamlarının derecelerine göre her birinin bulunduğu yer, basamak
- hâne
- (Osmanlı Dönemi) ev