I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.
Why did we have to come on this tour? It's really boring.
- Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı.
Gulliver's Travels was written by a famous English writer.
- Gülliver'in Gezileri ünlü bir İngiliz yazar tarafından yazılmıştır.
I will be traveling in Europe for two months.
- İki aylığına Avrupa'yı geziyor olacağım.
You will benefit by a trip abroad.
- Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
Their trip has been cancelled due to rain.
- Yağmur nedeniyle onların gezisi ertelendi.
I want to get a sightseeing visa.
- Bir gezi için vize almak istiyorum.
We went sightseeing in Hokkaido.
- Biz Hokkaido'da tur gezisine gittik.
I want to go on a journey around the world if possible.
- Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
The object of the journey was to visit Grandma.
- Gezinin amacı, büyükanneyi ziyaret etmekti.
Most students do the sights of Kyoto on their school excursion.
- Çoğu öğrenci okul gezilerinde Kyoto'nun görülmeye değer yerlerini geziyorlar.
We enjoyed the excursion very much.
- Geziden çok hoşlandık.
It rains so often in the wet season that it's hard to plan outings.
- Yağışlı mevsimde o kadar sık yağmur yağar ki gezintileri planlamak zordur.
They chartered a bus for the firm's outing.
- Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.
I like to walk in the country.
- Ben kır gezisini seviyorum.
Armstrong walked around.
- Armstrong, etrafta gezindi.
I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.
Tom is touring with Mary's band.
- Tom Mary'nin grubuyla geziyor.
I had to wait for a ride.
- Gezinti için beklemek zorunda kaldım.
Tom likes long bus rides.
- Tom uzun otobüs gezintilerini seviyor.
Some problems are expected on their expedition.
- Onların keşif gezisinde bazı sorunlar bekleniyor.
He took part in the expedition.
- O, keşif gezisine katıldı.
More and more couples go on honeymoon trips abroad.
- Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
He doesn't carry much baggage on his trips.
- Gezilerinde çok bagaj taşımaz.