frolicsome

listen to the pronunciation of frolicsome
İngilizce - Türkçe
yerinde duramayan
neşeli
şen
eğlenceyi seven
eğlence seven
oynak
{s} eğlence meraklısı
şen şakrak
playful
oyuncu

Onlar çok oyuncuydular. - They were so playful.

Yaban gelincikleri oyuncu ve meraklıdırlar. - Ferrets are playful and curious.

playful
{s} oynak

Onun oynak alayı onu harekete geçirdi. - Her playful teasing galvanized him into action.

playful
şaka olarak
playful
latifeci
playful
gülüp oynayan
playful
playfulnessşen oluş
playful
şakacı

Onlar çok şakacıydılar. - They were so playful.

playful
şen
playful
şuluk
playful
oyunculuk
playful
şakacı/neşeli
playful
şakacılık
playful
oynamayı seven
prankish
{s} yaramaz
prankish
{s} muzip
İngilizce - İngilizce
Given to frolicking; playful
prankish
given to merry frolicking; "frolicsome students celebrated their graduation with parties and practical jokes"
{s} playful, frisky, happy
Full of gayety and mirth; given to pranks; sportive
playful
frolicful
frolicky
frolicsome