Onun kağıt uçağı narindi.
- His paper plane was fragile.
Bu karton kutular narindir.
- These cardboard boxes are fragile.
Dünya'nın iklimi kırılgandır.
- The Earth's climate is fragile.
Bunlar çok kırılgandırlar.
- These are very fragile.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
He is a very fragile person and gets easily depressed.
... or that they are living in a fragile world a world in suspension ...
... strong and fragile, right? ...