Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
- A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi.
- A farewell party was held in honor of Mr Smith.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, sister.
Merhaba ve elveda, kardeş.
- Hello and farewell, brother.
Tom Mary için bir veda partisi yapmamızı önerdi.
- Tom suggested that we have a farewell party for Mary.
Max Julie'ye veda partisine niçin gidemediğini açıkladı.
- Max explained to Julie why he could not go to her farewell party.
Anneme güle güle demedim.
- I didn't say goodbye to my mom.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Sen asla hoşçakal demedin.
- You never said goodbye.
Anneme ve aileme hoşçakal demek istiyorum.
- I want to say goodbye to my mother and my family.
Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
- Tom said goodbye to Mary.
Hoşça kal demek için geldim.
- I've come to say goodbye.
Git ve o ayrılmadan önce ona elveda de.
- Go and say goodbye to him before he leaves.
Tom çocuklarına elveda öpücüğü verdi.
- Tom kissed his kids goodbye.
He said Farewell! and left.
Vale - Sarah Smith.