Anneme güle güle demedim.
- I didn't say goodbye to my mom.
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Hoşçakal demek için anneme telefon ettim.
- I phoned my mom to say goodbye.
Tom hoşçakal demeden gitti.
- Tom left without saying goodbye.
Hoşça kal demek için geldim.
- I've come to say goodbye.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Tom Mary'ye elveda öpücüğü kondurdu.
- Tom kissed Mary goodbye.
Tom'a elveda dedin mi?
- Did you kiss Tom goodbye?
Good by penzu.
Güle güle bile demedin.
- You didn't even say goodbye.
Anneme güle güle demedim.
- I didn't say goodbye to my mom.
Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna!
- Goodbye! When you have more time, come back and play!
Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz.
- Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.
Veda etmek durumundayım.
- I need to say goodbye.
Veda etmek istiyorum.
- I want to say goodbye.
John gave Rebecca a goodbye to wish her luck on her holiday.
Right, I'm off. Toodle pip!.
... SAY GOODBYE TO YOUR DOJO, JACK. ...
... were going to say goodbye to him at the hospice. ...