With the coming of spring, everything is gradually coming to life again.
 - Baharın gelmesiyle birlikte her şey yavaş yavaş yeniden hayata dönüyor.
Call me again in two days.
 - İki gün içinde beni yeniden ara.
The death of her husband was her rebirth.
 - Kocasının ölümü onun yeniden doğuşuydu.
Our task is to rebuild the wall.
 - Bizim görevimiz duvarı yeniden inşa etmektir.
The south had no money to rebuild.
 - Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Did you have to rewrite the paper?
 - Kağıdı yeniden yazmak zorunda mıydın?
We have to start over again.
 - Yeniden başlamak zorundayız.
Tom had to write the report all over again.
 - Tom raporu baştan yeniden yazmak zorundaydı.
Japan has to reconstruct its economy.
 - Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
The brave soldiers went head-to-head with the enemy to regain their city.
 - Cesur askerler şehri yeniden kazanmak için düşman ile boy ölçüştü.
Ugh, because of you, now I have to redo everything!
 - Öf, senin yüzünden, şimdi her şeyi yeniden yapmak zorundayım!
The town church has been completely redone.
 - Kasaba kilisesi tamamen yeniden yapıldı.
I think we'd better start over again.
 - Sanırım tekrar yeniden başlasak iyi olur.
I have to start over.
 - Yeniden başlamalıyım.
Have you tried restarting your router?
 - Router'ını yeniden başlatmayı denedin mi?
Have you tried restarting your computer?
 - Bilgisayarını yeniden başlatmayı denedin mi?