welches

listen to the pronunciation of welches
German - Turkish
hangi (Artikeli "das" olan kelimelerde kullanılır)
English - Turkish

Definition of welches in English Turkish dictionary

any
{s} herhangi

Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır. - If you divide any number by zero, the result is undefined.

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

any
her bir

Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür. - I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.

any
kimse

Odada hiç kimse yoktu. - There wasn't anyone in the room.

Odada hiç kimse yoktu. - There was hardly anyone in the room.

any
biraz da olsa
any
birazcık olsun
any
birisi

Yemek yemek isteyen başka birisi var mı? - Is there anyone else wanting to eat?

Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir. - Anyone can cultivate their interest in music.

any
hiç

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım. - I listened, but I didn't hear anything.

Odada hiç kimse yoktu. - There wasn't anyone in the room.

any
azıcık
any
herhangi biri

Herhangi biri onu yapabilir. - Anyone could do that.

Onlardan herhangi birini seçebilirsin. - You may choose any of them.

any
biri

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı? - Is there anybody who would like to go see a live concert of Lady Gaga with me?

Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir. - Anyone can cultivate their interest in music.

any
her ne kadar

Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum. - Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.

any
{s} hiçbir

Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum. - I don't know anything about her family.

Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. - Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.

any
zam bir herhangi
any
{s} her

Orada herhangi bir şey görebiliyor musun? - Can you see anything in there?

Kızı onunla her yere gitmeye hevesli. - His daughter is eager to go with him anywhere.

any
hiç: Do you have any candles? Sende hiç mum var mı? No, I don't have any. Hayır, bende hiç yok. He did it without any help. Hiç yardım
any
(zarf) hiç, daha, biraz
any
(sıfat) hiç, hiçbir; biraz, daha, her, herhangi