Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.
- His behavior, as I remember, was very bad.
Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
- Tom has a very bad reputation around town.
Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.
- The sound of an awful scream made him shudder.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor.
- That looks like an awful lot for two people.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
- A certain someone is being awfully fragile today.
My socks smell awful.
... That was a very bad idea. ...
... of California in a very bad mood. This is the Terminator robot. And how did the Terminator ...