to complete, as time or distance

listen to the pronunciation of to complete, as time or distance
English - Turkish

Definition of to complete, as time or distance in English Turkish dictionary

accomplish
{f} yapmak

Tom yapmak için başladığı her şeyi başarabildi. - Tom was able to accomplish everything he'd set out to do.

Piyano derslerinizle ne yapmak istiyorsunuz? - What would you like to accomplish with your piano lessons?

accomplish
(fiil) başarmak, sonuçlandırmak, yapmak, yerine getirmek, üstesinden gelmek; almak (yol, zaman)
accomplish
{f} başarmak, becermek, üstesinden gelmek
accomplish
sonuçlandır

O başladığı şeyi sonuçlandırır. - He accomplishes whatever he sets out to do.

accomplish
{f} yerine getirmek
accomplish
{f} almak yol
accomplish
hayata geçirmek
accomplish
(Tekstil) 1. gerçekleştirmek 2. yapmak (üretmek, çıkarmak, bitirmek)
accomplish
(Kanun) yapıp bitirmek
accomplish
başarıyla sonuçlandırmak
accomplish
başarmak

Söylemek kolaydır ve başarmak zordur. - It is easy to say and hard to accomplish.

Büyük işleri başarmak için sadece hareket etmemeliyiz aynı zamanda hayal kurmalıyız; sadece planlamamalıyız aynı zamanda inanmalıyız. - To accomplish great things we must not only act, but also dream; not only plan, but also believe.

accomplish
sonuçlandir
accomplish
{f} üstesinden gelmek
accomplish
{f} sonuçlandırmak
accomplish
(Mukavele) tamamlamak; başarmak, becermek, üstesinden gelmek
accomplish
başar

Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım. - I will accomplish it at all costs.

Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı. - Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.

accomplish
nezaketli
accomplish
{f} zaman
accomplish
ikmal etmek accomplished ikmal edilmiş hünerli
English - English
accomplish

He had accomplished half a league or more. - William H. Prescott.

to complete, as time or distance
Favorites