O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
- We came here to build a new town.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
Kulenin inşa edilmesinde yıllar harcandı.
- Many years have been spent in building the tower.
20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
- Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
Onu yapmak yıllarımı aldı.
- It took many years to build it.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Hatalı olduğunuzu kabul ettiğiniz için çok büyüksünüz.
- It's very big of you to admit you're wrong.
Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.
- It took a long time and a lot of money to build this factory.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
O, cüsseli, yavaş hareket eden bir adamdı.
- He was a big, slow-moving man.
Cüsseli erkekler her zaman güçlü değildir.
- Big men are not always strong.
Niçin o kadar mühim bir şeyi söylemek için beni uyandırdın? Şimdi, asla işime konsantre olamayacağım.
- Why did you wake me up to tell me something that big? Now, I'll never be able to concentrate on my work!
Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.
- The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.
Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.
- We need to build an app.
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.
- Antennas should be placed on the highest part of the building, preferably.
Yeni bir okul binası yapım aşamasında.
- A new school building is under construction.
Bina zaten yapım aşamasında.
- The building is already under construction.
Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- They formed a project to build a new school building.
İnsan zihnini ve insan davranışlarını inceleyen psikoloji gözlem ve deneylerle bilgi oluşturur.
- Psychology, which studies the human mind and human behavior, builds knowledge by observation and experiments.
Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- I want to build up my vocabulary.
O bu şehirdeki en büyük oteldir.
- This is the biggest hotel in this city.
Twitter İslâm'ın en büyük düşmanları arasındadır.
- Twitter is among the biggest enemies of Islam.
Sami büyük bir şehre gitmek ve zengin ve de ünlü olmak istedi.
- Sami wanted to go to a big city and be rich and famous.
Ken'in köpeği çok iri.
- Ken's dog is very big.
Mary'nin iri kahverengi gözleri var.
- Mary has big brown eyes.
Para spor salonunun yapımı için ayrılmıştır.
- The money was appropriated for building the gymnasium.
Onlar bir ev yapıyorlar.
- They are building a house.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
- They built a safe building for earthquakes.
O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- He bought the land for the purpose of building his house on it.
Bu binaların müteahhiti bilinmiyor.
- The builder of those houses is unknown.
Kuzenim gibi inşaatçılar, sık sık şantiyeye ağır malzemeler taşımak zorundalar.
- Builders, like my cousin, often have to carry heavy materials to site.
Rugby players are of sturdy build.
... of certainty in the void that allows them to build their whole stable edifice of certainty ...
... And now, we're going to try and build an index so that ...