Definition of inşa etmek in Turkish English dictionary
- construct
- build
He bought the land for the purpose of building his house on it.
- O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
We came here to build a new town.
- Yeni bir kasaba inşa etmek için buraya geldik.
- erect
Sandbags can be used to erect a temporary wall to protect against floods.
- Kum torbaları sele karşı korumak için geçici bir duvar inşa etmek için kullanılabilir.
- to build, to construct, to erect, to raise
- to build, construct
- rear
- found
- make
- put up
- raise
- yeniden inşa etmek
- rebuild
The south had no money to rebuild.
- Güneylilerin yeniden inşa etmek için hiç parası yoktu.
Tom recruited immigrant workers to rebuild his mansion.
- Tom konağını yeniden inşa etmek için göçmen işçileri işe aldı.
- inşa etme
- {i} building
These tools are used for building a house.
- Bu araçlar bir ev inşa etmek için kullanılır.
They formed a project to build a new school building.
- Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
- inşa et
- {f} building
They formed a project to build a new school building.
- Onlar yeni bir okul binası inşa etmek için bir proje oluşturdu.
He bought the land for the purpose of building his house on it.
- O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.
- yeniden inşa etmek
- reconstruct
Japan has to reconstruct its economy.
- Japonya, ekonomisini yeniden inşa etmek zorunda.
- inşa etme
- {i} construction
- inşa etme
- constructing
- inşa et
- construct
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
- inşa et
- built
He built a fence around his house.
- O, evinin etrafında bir çit inşa etti.
They built the walls of the fortress without using cement at all.
- Hiç çimento kullanmadan kalenin duvarlarını inşa ettiler.
- inşa et
- {f} build
They built a safe building for earthquakes.
- Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
His plan is to build a bridge over that river.
- Onun planı o nehir üzerinde bir köprü inşa etmektir.
- inşa et
- {f} rebuilding
- inşa et
- upbuilt
- inşa et
- upbuild
- petek inşa etmek
- (Arılık) building comb
