Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
- The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
O benden ayrılıyordu ve yavaş yavaş yürüyordu.
- She was leaving and was walking slowly from me.
Tom baş aşağı yavaş yavaş yürüyordu.
- Tom was walking slowly with his head down.
O, basamakları yavaşça tırmandı.
- He went up the steps slowly.
Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
- Mary spoke Japanese slowly.
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Could you please speak a little bit more slowly?
Lütfen daha yavaş konuşun.
- Please speak more slowly.
Bu günlerde iş çok kesat.
- Business is so slow these days.
İşler gerçekten kesatlaştı.
- Business has really slowed down.
Tom golf sever ama Mary onun yavaş ve sıkıcı olduğunu düşünüyor.
- Tom likes golf, but Mary thinks it's slow and boring.
Basketbolla karşılaştırıldığında, beyzbolun biraz yavaş ve sıkıcı olabileceği düşünülebilir.
- Compared to basketball, baseball might be considered a little slow and boring.
Lütfen daha yavaş konuşun.
- Please speak more slowly.
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Can you speak more slowly?
Tom yavaşlamamı söyledi.
- Tom told me to slow down.
Araba sürerken virajlarda yavaşlamak zorundasınız.
- When you are driving, you should slow down on corners.
Please speak more slowly!
- Please speak more slowly.
Can you speak slower, please?
- Can you speak more slowly, please?
... keyboard, although BlackBerry is slowly in trouble. ...
... Well, the economy is still growing slow. As a matter of fact, it's growing much more slowly ...