Turkish - English
Definition of yavaşça in Turkish English dictionary
- slowly
Mary spoke Japanese slowly.
-Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
He went up the steps slowly.
-O, basamakları yavaşça tırmandı.
- quietly
Tom spoke quietly into the microphone.
-Tom mikrofona yavaşça konuştu.
Tom slowly turned the doorknob and entered the room quietly.
-Tom yavaşça kapı kolunu çevirdi ve sessizce odaya girdi.
- soft
I walked softly for fear of waking the baby.
-Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.
- quite slowly; gently
- rather gently, rather lightly
- gingerly
- stepwise
- in quiet
- rather quietly, rather softly
- gently
Tom gently closed the door.
-Tom kapıyı yavaşça kapattı.
That night, I gently stroked her skin.
-O gece yavaşça onun tenini okşadım.
- quite slowly
- sluggishly
- slightly
The patient moved his lips slightly.
-Hasta, dudaklarını yavaşça kımıldattı.
- andante
- small
- yavaşça yavaşça
- slowly, slowly
- dikkatle ve yavaşça sürmek
- (araba) nose
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of yavaşça in Turkish Turkish dictionary
- Oldukça yavaş, usulca
- usulca
- yavaşça yavaşça
- Yavaş yavaş
Related Terms
yavaşça
Hyphenation
ya·vaş·çaPronunciation
Resimler
History
Favorites