Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?
 - Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?
Ben okuldayken, sürekli dövülürdük. Bugünlerde, birçok okulda bir öğretmenin bir öğrenciye vurması yasadışıdır.
 - When I was at school, we were caned regularly. Nowadays, it's illegal in many schools for a teacher to hit a student.
Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
 - Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?
O, beni düzenli olarak ziyaret ederdi.
 - She used to visit me regularly.
Devamlı, makaleler yazarım.
 - I write articles regularly.
Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
 - Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
 - Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Ben müdavim olmak istiyorsam, geriye kalanın iki katı kadar çok çalışmak zorundayım.
 - If I'm to become a regular, I have to work twice as hard as the rest.
Bu spor salonunda devamlı müşteriyim.
 - I'm a regular at this gym.
Bu çevredeki bir restoranda devamlı müşteriyim. Bugün orada öğle yemeği yiyelim.
 - I'm a regular at a restaurant in this neighborhood. Let's have lunch there today.
Lütfen depoyu normal benzinle doldurun.
 - Fill it with regular, please.
Amerikalı turist İtalyan stili dondurmada ısrar etti, zira o normal dondurma için çok yenilikçi idi.
 - The American tourist insisted on gelato, for he was too hipstery for regular ice cream.
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
 - Turkish is a very regular and logical language.
Adaya düzenli bir tekne servisi yoktur.
 - There is no regular boat service to the island.
Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
 - This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
 - Turkish is a very regular and logical language.
Bu yıl da, amatör müzisyenler için düzenlenen çok sayıda düzenli konserler var.
 - This year too there are many regular concerts for amateur musicians being held.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
 - Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Nihayet sürekli formumu yeniden kazandım.
 - I have finally regained my regular form.
Bu civardaki barlara ve birahanelere sürekli takılır.
 - He's a regular at the bars and pubs around here.
Ben sadece sıradan bir ofis çalışanıyım.
 - I'm just a regular office worker.
Esperanto gerçekten düzenli ve kolay bir dildir.
 - Esperanto is a truly regular and easy language.
Her zamanki gibi onu fulle. Nakit ödeyeceğim.
 - Fill her up with regular. I'll be paying in cash.
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
 - Turkish is a very regular and logical language.
Bu çevredeki bir restoranda devamlı müşteriyim. Bugün orada öğle yemeği yiyelim.
 - I'm a regular at a restaurant in this neighborhood. Let's have lunch there today.
Bu spor salonunda devamlı müşteriyim.
 - I'm a regular at this gym.
This gentleman was one of the architect's regulars.
Maintaining a high-fibre diet keeps you regular.
The nurses turned the patient regularly in order to prevent pressure sores.
 - The nurses turned the patient regularly in order to prevent bedsores.
The nurses turned the patient regularly in order to prevent bedsores.
 - The nurses turned the patient regularly in order to prevent pressure sores.
... the atmosphere, but they don't blink like that. I mean, they don't blink regularly. ...
... employers are regularly googling applicants. ...