Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
 - I don't want to go out.
Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
 - I would rather stay at home than go out.
Benimle flört etmek ister misin?
 - Would you like to go out with me?
Dışarı gitmektense evde kalmayı tercih ederim.
 - I would rather stay home than go out.
Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi.
 - Tom probably wanted to go out and play.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
 - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.
Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım.
 - I'm going to go out this afternoon.
Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.
 - It's fun to go out with him.
İşten sonra bir içki için dışarıya çıkmak ister misin?
 - Would you like to go out for a drink after work?
They've been going out since for 3 years now, but still live apart.