Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.
- My house needs major repairs.
Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Çözülmesi gereken başlıca üç sorunumuz var.
- We've got three major problems that need to be solved.
Golf sahaları su kirliliğinin başlıca sebeplerinden biridir.
- Golf courses are a major cause of water pollution.
Kate asıl branş olarak Almancayı alıyor.
- Kate is majoring in German.
Asıl branş alanın nedir?
- What's your major field?
Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir.
- Smoking is the major cause of lung cancer.
O, senin önemli sorunundur.
- That is your major problem.
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
Tom Fransızcayı ana branş olarak seçmeye karar verdi.
- Tom decided to major in French.
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.
- Major Anderson was ready to stop fighting.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
Binbaşı yüzbaşının üstündedir.
- A major is above a captain.
Esas branş olarak hangi konuyu seçtin?
- What subject do you major in?
Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.
- My major is medieval European history.
This is Major Jones.
I have decided to major in mathematics.