of greater dignity; more important

listen to the pronunciation of of greater dignity; more important
English - Turkish
büyük onurunun; daha önemli
major
büyük

Yeni yasa büyük bir reformdu. - The new law was a major reform.

Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum. - I think that it likely that there was a major fault in the lookout.

major
{i} branş

Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı. - Tom majored in literature at the university.

Üniversitede ana branş olarak ne seçtin? - What did you major in at college?

major
{i} majör

Tom bir müzik majörü değil. - Tom isn't a music major.

major
{f} branşı doğrultusunda yoğunlaşmak
major
(Muzik) majör (gam)
major
(Ticaret) daha deneyimli
major
binbaşı

Binbaşı yüzbaşının üstündedir. - A major is above a captain.

Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı. - Tom is a retired air force major.

major
büyük önerme
major
büyük,esas
major
binbaşı/esas dal/reşit
major
{s} başlıca, asıl
major
{i} yetişkin
major
{s} önemli

O, senin önemli sorunundur. - That is your major problem.

Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir. - Smoking is the major cause of lung cancer.

major
(Tıp) a.1. Daha büyük (magnus'un süperlatif şekli); 2.Büyük
major
(fiil) branşı doğrultusunda yoğunlaşmak, konusunda uzmanlaşmak
major
{i} reşit kimse
major
daha büyük
major
(Mukavele) ana, esas, majör, birincil
major
major yoğunlaş
major
{s} ergin, reşit
English - English
major
of greater dignity; more important
Favorites