kutlamak

listen to the pronunciation of kutlamak
Turkish - English
celebrate

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter. - Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

The contract is in the bag, so let's go out and celebrate. - Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.

(Politika, Siyaset) pay tribute
congratulate on
(deyim) send one's compliment
(deyim) give one's compliment
(deyim) congratulate upon
memorialize
gratulate
commemorate
compliment on
observe

This is a time of year when people get together with family and friends to observe Passover and to celebrate Easter. - Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

keep
greet

I could not stop by to greet you because I was in a hurry. - Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.

to celebrate; to congratulate
emblazon
felicitate
congratulate

I called up my friend to congratulate him on his success. - Başarısını kutlamak için arkadaşımı aradım.

(deyim) mark the occasion
kutlama
congratulation
kutlama
{i} celebration

Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter. - On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.

Lincoln was glad the celebrations were over. - Lincoln kutlamaların bittiğine memnundu.

kutlamak (bayram)
observe
kutlama
greeting
kutlama
{s} congratulatory

They held a congratulatory banquet. - Onlar bir kutlama ziyafeti düzenledi.

bayram kutlamak
observe
kutlama
festivity
kutlama
toast
kutlama
kudos
kutlama
commemorate

Jews don't celebrate the holocaust, they commemorate it. - Yahudiler soykırımı kutlamazlar, onu anarlar.

kutla
felicitate
kutla
memorialize
kutla
congratulate

Tom congratulated Mary on her graduation. - Tom Mary'nin mezuniyetini kutladı.

I called up my friend to congratulate him on his success. - Başarısını kutlamak için arkadaşımı aradım.

kutla
celebrate

Republic Day is celebrated on the twenty-sixth of January. - Cumhuriyet Bayramı yirmi altı Ocakta kutlanır.

We celebrate Christmas every year. - Biz her yıl Noel'i kutlarız.

kutla
congratulate on
kutla
{f} celebrated

Tom and Mary celebrated their success. - Tom ve Mary onların başarısı kutladı.

Republic Day is celebrated on the twenty-sixth of January. - Cumhuriyet Bayramı yirmi altı Ocakta kutlanır.

kutlama
memorialization
bayram kutlamak
celebrate a bairam
bayram kutlamak
say someone "have a happy bairam
kutlama
felicitation
kutlama
jubilate
inşaatın bitişini kutlamak
top out
içki ile kutlamak
wet
kendini kutlamak
hug oneself for
kendini kutlamak
hug oneself on
kutlama
celebration, celebratory ceremony
kutlama
celebration; congratulation
kutlama
commemoration
kutlama
gala
kutlama
jamboree
kutlama
congratulating, congratulation
kutlama
emblazon
törenle kutlamak
solemnize
şarkılarla kutlamak
carol
Turkish - Turkish
Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek. Önemli bir olayın gerçekleşmesi yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak, tesit etmek: "Ben her sene 11 mayısta doğum günümü kutlarım."- B. Felek
Mutlu bir olaya sevinildiğini söz, yazı veya armağanla anlatmak, tebrik etmek
Önemli bir olayın gerçekleşmesi yıl dönümü dolayısıyla tören yapmak, tes'it etmek
tebrik etmek
is'at etmek
kutlulamak
tes'it etmek
Kutlama
tes'it
Kutlama
tesit
Kutlama
tebrik
Kutlama
is'at
kutlama
Kutlamak işi, tebrik
kutlama
Kutlama töreni
kutlamak
Favorites