Öyle çocuksu olmayın.
- Don't be so childish.
Peter çocuksu kızlardan bıkmıştı.
- Peter was fed up with childish girls.
Lütfen onu diğer çocuklara uzat.
- Please pass it to the other kids.
Hiç çocukların var mı?
- Do you have any kids?
Üç küçük çocuğum var.
- I have three young kids.
Benim küçük erkek kardeşim on iki yaşında.
- My kid brother is twelve.
Tom ve ben çocukluğumuzdan beri iyi arkadaşlarız.
- Tom and I have been good friends since we were kids.
Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar.
- Tom and Mary have been friends since they were kids.
Ben genç bir çocukken annem bana hikayeler okurdu.
- My mother used to read me stories when I was a young kid.
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
- Don't pick on younger kids.
Onun düşünme tarzı çok çocukça.
- His way of thinking is very childish.
Böyle çocukça bir soru asla sormazdım.
- I'd never ask such a childish question.
O, caddede çocuklarla çok takılıyor.
- He hangs out a lot with the kids down the street.
Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.
- If you'll keep an eye on the kids, I'll take your suit to be cleaned.