to make a joke with (someone)

listen to the pronunciation of to make a joke with (someone)
English - Turkish

Definition of to make a joke with (someone) in English Turkish dictionary

kid
{f} dalga geçmek
kid
{f} şaka yapmak
kid
delikanlı
kid
arkadaşlar

Çocukluğumda sınıf arkadaşlarım ve ben oynamak için bütün bilyeleri okula götürürdük. Bu günlerde çoğu çocuğun akıllı telefonları ve iPod'ları var. - When I was a kid, my classmates and I would all take marbles to school to play with. These days, most kids have got smartphones and iPods.

Tom ve ben çocukluğumuzdan beri iyi arkadaşlarız. - Tom and I have been good friends since we were kids.

kid
(Aİ) (kardeş) genç olan
kid
oğlak
kid
genç

Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu. - When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.

Ben genç bir çocukken annem bana hikayeler okurdu. - My mother used to read me stories when I was a young kid.

kid
ayak yapmak
make a joke
Şaka yapmak
kid
çocuk,v.şaka yap: n.çocuk
kid
dili takılmak
kid
{i} oğlak, keçi yavrusu
kid
{i} oğlak derisi
kid
{f} takılmak
kid
{i} küçük

Küçükken, bulutları pamuk şekere benzetirdim. - When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.

Üç küçük çocuğum var. - I have three young kids.

kid
şakadan aldatmak
kid
(fiil) şaka yapmak, dalga geçmek, işletmek, takılmak, kandırmak, yavrulamak (keçi)
kid
{i} k.dili. çocuk
kid
dili çocuk
English - English
kid