Take as many as you want.
- İstediğin kadar çok al.
There are as many as two hundred cherry trees in this park.
- Bu parkta iki yüz kadar çok sayıda kiraz ağaçları vardır.
He earns three times as much as I do.
- O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
Tom didn't love Mary as much as she loved him.
- Mary'nin onu sevdiği kadar çok Tom Mary'yi sevmiyordu.
I never knew swimming could be this much fun.
- Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.
Have you ever sweated this much?
- Hiç bu kadar çok terledin mi?