Tom Mary'yi grubumuza katılması için ikna etti.
- Tom talked Mary into joining our band.
Kulübümüzde bize katılmanıza itirazımız yok.
- We have no objection to your joining us in our club.
Tom bizim şirketimize katılıyor.
- Tom is joining our company.
Başka biri sana katılıyor olacak mı?
- Will someone else be joining you?
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Kardeşim orduya katılmak istedi ama bir kalp rahatsızlığı nedeniyle hizmet etmek için uygun olmadığına karar verildi.
- My brother wanted to join the army but because of a heart condition he was judged unfit to serve.
Tom masamızda bize katılmak için uğradı.
- Tom came over to join us at our table.
Omuz kol ve gövdeyi birleştirir.
- Shoulder joins arm and trunk.
Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
- When you speak Shanghainese with your mum, I only understand a few words, so I can't join in the conversation.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.
These two rivers join in about 80 miles.
We joined our efforts to get an even better result.
... today's chat. We really appreciate all of you joining in, and the video of this chat ...
... Thank you so much for joining us here today for a very special ...