in a severe manner

listen to the pronunciation of in a severe manner
English - Turkish

Definition of in a severe manner in English Turkish dictionary

severely
sert bir biçimde

Belediye başkanını sert bir biçimde eleştirdi. - He severely criticized the mayor.

Onlar Almanya'yı sert bir biçimde cezalandıracak bir antlaşma talep ettiler. - They demanded a treaty that would punish Germany severely.

in a manner
sanki
severely
sert olarak
severely
şiddetle

O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım. - I got scolded severely by that teacher.

Yer fıstığına şiddetle alerjim var. - I'm severely allergic to peanuts.

severely
ciddi olarak

O zamandan beri onun inancı ciddi olarak sarsıldı. - Since then, his faith has been severely shaken.

Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı. - The teacher scolded his students severely.

severely
sıkı sıkı
in a manner
bir şekilde
severely
ağır

Tom bana ağır biçimde hakaret etti ama ben ona aynen karşılık verdim. - Tom insulted me severely, but I gave him tit for tat.

Tom, polis tarafından ağır biçimde dövüldü. - Tom was severely beaten by the police.

severely
ciddi bir şekilde

Böyle bir şey hırsızlık olarak kabul edilir ve ciddi bir şekilde cezalandırılmak zorundadır. - Such a thing is considered theft and it has to be punished severely.

Tom ciddi bir şekilde yenildi. - Tom was beaten severely.

English - English
severely
in a manner
in a way, in a fashion
in a severe manner

    Hyphenation

    in a se·vere man·ner

    Turkish pronunciation

    în ı sıvîr mänır

    Pronunciation

    /ən ə səˈvər ˈmanər/ /ɪn ə səˈvɪr ˈmænɜr/
Favorites