This dictionary contains about 40,000 headwords.
 - Bu sözlük yaklaşık 40.000 madde başı sözcük içermektedir.
This beer contains 5% alcohol.
 - Bu bira %5 alkol içermektedir.
This amount includes tax.
 - Bu tutar vergi içermektedir.
Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
 - E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
The suitcase contained nothing but dirty clothes.
 - Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
I addressed the envelope containing the invitation.
 - Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.
Investing in stocks involves risk.
 - Hisse senetlerine yatırım yapmak risk içerir.
I'm sure there's an option that doesn't involve a bribe.
 - Rüşvet içermeyen bir seçenek olduğuna eminim.
Tom's duties include raking the leaves.
 - Tom'un görevleri yaprakları tırmıkla toplamayı içermektedir.
This amount includes tax.
 - Bu tutar vergi içermektedir.
The shopping list included a gallon of milk.
 - Alışveriş listesi bir galon süt içeriyordu.
The parade included six marching bands.
 - Geçit töreni altı tane bando içeriyordu.
The Kalmar Union, comprising Sweden, Denmark and Norway, broke apart in 1523.
 - İsveç, Danimarka ve Norveç'i içeren Kalmar Birliği, 1523'te ayrıldı.