I looked at her full of amazement and admiration. After a while she hissed Don't stand there gawking!
- Şaşkınlık ve hayranlık dolu olarak ona baktım. Bir süre sonra o seslendi Aval aval bakarak orada durma!
He looks to me with much admiration.
- O bana büyük bir hayranlıkla bakıyor.
Hero worship is a dangerous thing.
- Taparcasına hayranlık duymak tehlikeli bir şey.
Mary received a note from a secret admirer.
- Mary gizli bir hayranından bir not aldı.
Anne has many admirers.
- Anne'in birçok hayranları var.
I'm a fan of Tatoeba.
- Tatoeba'nın bir hayranıyım.
I'm a big fan of Getter Jaani.
- Getter Jaani'nin büyük bir hayranıyım.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
Tom is a yoga enthusiast.
- Tom bir yoga hayranı.
Thanks to Facebook, stalking is no longer the bastion of a few devoted enthusiasts, but a highly automated task convenient enough even for the busy housewife.
- Facebook sayesinde, sinsice izlemek artık birkaç özverili hayranın kalesi değildir ama yoğun ev kadını için bile oldukça uygun bir yüksek otomasyonlu görevdir.
Tom was admiring my new car at the time the truck crashed into it.
- Tom, kamyon yeni arabama çarptığı zaman ona hayran oluyordu.
I couldn't help admiring him.
- Ona hayran olmak elimde değildi.
Tom is nuts about squirrels.
- Tom sincaplara hayran.