Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

before (a condition becoming true)

listen to the pronunciation of before (a condition becoming true)
English - Turkish

Definition of before (a condition becoming true) in English Turkish dictionary

until
e kadar

Yaklaşık 3:00 a.m. e kadar kitap okuduğu için Tom yatmamıştı. - Tom was up until about 3:00 a.m. reading a book.

until
-e kadar
until
{e} bağ. -e kadar, -e değin, -e dek
until
{e} kadar

On yaşına gelene kadar Hiroshima'da yaşadı. - She had lived in Hiroshima until she was ten.

İnekler eve gelene kadar bekleyebilirsin! - You can wait until the cows come home!

until
conj. inceye kadar
until
{e} değin

Bunu yapan kişiyi bulana değin dinlenmeyeceğim. - I won't rest until I find the person who did this.

O zamana değin, gerçeği bilmiyordu. - It was not until then that he learned the truth.

until
{e} dek

Neden sarhoş olana dek içiyorsun? - Why do you drink until you are that drunk?

Tom geri dönene dek burada kalmak zorundayız. - We have to stay here until Tom gets back.

until
(bağlaç) inceye kadar, kadar
until
(İnşaat) -ye kadar
until
(Bilgisayar) bitiş

Tom üç ay öncesine kadar bize bitişikte yaşadı. - Tom lived next door to us until three months ago.

until
-e değin
until
ila

Benim ilacım hazır olana kadar burada bekleyeceğim. - I'll wait here until my medicine is ready.

until
-e dek
until
- inceye kadar
until
Preposition Until means up to a time or before. İt can be followed by a time expression or an ındependent clause

There were visa applicants in our waiting room until 7 p.m.

English - English
until
before (a condition becoming true)
Favorites