-e dek

listen to the pronunciation of -e dek
Turkish - English

Definition of -e dek in Turkish English dictionary

-e dek
until
sonsuza dek
forever

Many astronomers assume that the universe continues to expand forever. - Birçok gökbilimci evrenin sonsuza dek büyümeye devam edeceğini varsayıyor.

That secret can't be kept forever. - O sır sonsuza dek saklanamaz.

dek
up to, as far as (a place); until, up to (a time); by (a time); within (a time)
dek
until

Please stay seated until we reach the terminal. - Lütfen terminale ulaşana dek ayağa kalkma.

We have to stay here until Tom gets back. - Tom geri dönene dek burada kalmak zorundayız.

sonsuza dek
eternally
şimdiye dek
heretofore
şimdiye dek
by now

Hurry up! You should be ready by now. - Çabuk ol! Şimdiye dek hazır olman gerekir.

aksi ispatlanıncaya dek
Until proved otherwise
aksi kanıtlanıncaya dek
Until proved otherwise
bugüne dek
to date
dek
as far as
dek
till

It was such a hot night that I could not sleep till midnight. - O kadar sıcak bir geceydi ki gece yarısına dek uyuyamadım.

Wait till I count to ten. - Ben ona kadar sayıncaya dek bekleyin.

dek
until, till
sonsuza dek
everlastingly
sonsuza dek
forever and ever

I will love you forever and ever. - Sizi sonsuza dek seveceğim.

sonsuza dek
forevermore
sonsuza dek
for ever

Sami's life was changed for ever. - Sami'nin yaşamı sonsuza dek değişti.

Do not try to live for ever. You will not succeed. - Sonsuza dek yaşamaya çalışma. Başaramayacaksın.

sonsuza dek
to all eternity
sonsuza dek yaşatmak
eternalize
sonsuza dek yaşatmak
eternize
sonsuza değin/dek
eternally
ölene dek beraber
united in death
şimdiye dek
as yet
şimdiye dek
until now
şimdiye dek
so far

I've had a great life so far. - Şimdiye dek harika bir hayat yaşadım.

şimdiye dek
hereto
şimdiye dek
yet

Did you talk to Tom about me yet? - Şimdiye dek benim hakkımda Tom'la konuştun mu?

Tom hasn't yet been to Boston. - Tom şimdiye dek Boston'a gitmedi.

şimdiye dek
hereunto
şu ana dek
by now
English - English

Definition of -e dek in English English dictionary

dek
The subhead of a news story
dek
pref. ten
Turkish - Turkish

Definition of -e dek in Turkish Turkish dictionary

DEK
(Osmanlı Dönemi) t. Edat olup zaman ve mekân için kullanılır. "Hatta, tâ, kadar" mânalarına gelir. Meselâ: Akşama dek çalıştım
TÂ HAŞRE DEK
(Osmanlı Dönemi) Haşre kadar
dek
bakınız: tek
dek
Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı veya yeri gösterir, kadar, değin
dek
Sağlam
dek
Hile, düzen
dek
Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı veya yeri gösterir, kadar, değin: "Bir iki adım atıp yanıma dek geliyor."- Z. Selimoğlu
dek
Dilencilik
dek
Tokuşma, çatışma
dek
Sağlam. bakınız tek
dek
Düzen, hile
-e dek
Favorites