Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Natto berbat kokuyor, ama lezzetli.
- Natto smells awful, but tastes delicious.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum.
- I said such horrible things to him. I feel so awful.
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Niçin o kadar korkunçsun?
- Why are you so awful?
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor.
- That looks like an awful lot for two people.
Berbat bir şey olacağına dair içimde kötü bir his var.
- I have a nasty feeling something awful is going to happen.
Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.
- Although natto smells awful, it is delicious.
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.