auf die schnelle

listen to the pronunciation of auf die schnelle
German - Turkish
en hassas noktaya
Schnelle
s. Schnelligkeit
Schnelle
s. Stromschnelle
English - Turkish

Definition of auf die schnelle in English Turkish dictionary

quickly
çabucak

Çabucak aşağıya gelip gelemiyeceğini içhaberleşmede ona sorduk. - We asked him on the interphone if he could come downstairs quickly.

Zaman çabucak geçiyor. - Time passes by quickly.

quickly
hızla

Tartışma hızla kontrolden çıktı. - The argument quickly got out of control.

O hızla merdivenlerden yukarı gitti. - She quickly went up the stairs.

quickly
süratle
quickly
şipşak
quickly
çabuk

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var. - I need it as quickly as possible.

Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim. - I'll finish it as quickly as I can.

quickly
tez
quickly
acele

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor. - I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.

quickly
yel gibi
swiftly
hızlı şekilde
swiftly
yükseklik
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Bu oldukça hızlı şekilde olacak. - It'll happen quite quickly.

Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız. - We have to move very quickly.

swiftly
hızlıca
swiftly
çabucak
German - English
swiftly
quickly
zwischen Tür und Angel (auf die Schnelle)
in passing
schnelle
fast
auf die schnelle
Favorites