süratle

listen to the pronunciation of süratle
Turkish - Turkish
Çabucak, çabuk, hızla: "Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm."- R. N. Güntekin
SÜRAT
(Osmanlı Dönemi) Her nesnenin üstü ve ortası
sürat
(Osmanlı Dönemi) hız
sürat
Hız, hızlılık, çabukluk, ivinti
süratle
Favorites