auf die schnelle

listen to the pronunciation of auf die schnelle
Deutsch - Türkisch
en hassas noktaya
Schnelle
s. Schnelligkeit
Schnelle
s. Stromschnelle
Englisch - Türkisch

Definition von auf die schnelle im Englisch Türkisch wörterbuch

quickly
çabucak

Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım. - Let's complete this picture quickly.

Zaman çabucak geçiyor. - Time passes by quickly.

quickly
hızla

O, hızla yaşlanıyordu. - She was aging quickly.

O hızla merdivenlerden yukarı gitti. - She quickly went up the stairs.

quickly
süratle
quickly
şipşak
quickly
çabuk

Onu elimden geldiği kadar çabuk bitireceğim. - I'll finish it as quickly as I can.

Ona mümkün olduğunca çabuk ihtiyacım var. - I need it as quickly as possible.

quickly
tez
quickly
acele

Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek. - We will all die, some quickly, others will take their time.

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor. - I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.

quickly
yel gibi
swiftly
hızlı şekilde
swiftly
yükseklik
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Tom elinden geldiği kadar hızlı şekilde merdivene tırmandı. - Tom climbed up the ladder as quickly as he could.

Biz onu oldukça hızlı şekilde onardık. - We fixed that pretty quickly.

swiftly
hızlıca
swiftly
çabucak
Deutsch - Englisch
swiftly
quickly
zwischen Tür und Angel (auf die Schnelle)
in passing
schnelle
fast