an unexpected gift, event etc., which provides great pleasure

listen to the pronunciation of an unexpected gift, event etc., which provides great pleasure
English - Turkish

Definition of an unexpected gift, event etc., which provides great pleasure in English Turkish dictionary

treat
muamele etmek
treat
{f} tedavi etmek

Çay ağacı yağı akneyi tedavi etmek için kullanılabilen doğal bir çözümdür. - Tea tree oil is a natural remedy that can be used to treat acne.

Akupunktur genellikle ağrıyı tedavi etmek için kullanılır. - Acupuncture is often used to treat pain.

treat
{f} davranmak

Ona böyle davranmak adil değil. - It doesn't seem very fair to treat him like this.

İnsanlara böyle davranmak doğru değil. - It's not right to treat people like this.

treat
{i} ısmarlama

Lütfen önümüzdeki hafta sana akşam yemeği ısmarlamama izin verir misin? - Would you please allow me to treat you to dinner next week?

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum. - I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.

treat
{i} ikram

Tom kendine büyük bir tabak dondurma ikram etti. - Tom treated himself to a large dish of ice cream.

Nagano bölgesindeki arkadaşımı ziyaret ettiğimde, bana lezzetli soba ikram edildi. - When I visited my friend in Nagano, I was treated to delicious soba.

treat
geçirmek
treat
saymak
treat
elden geçirmek
treat
vermek
treat
zevk
treat
düşünmek
treat
kimyasal işleme tabi tutmak
treat
hoş şey
treat
(Tıp) Tedavi etemk
treat
{f} ısmarlamak

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum. - I'd like to treat you to lunch to thank you for all your help.

treat
kimyevi bir tesire maruz bırakmak
treat
(isim) ikram, ziyafet, ısmarlama, zevk, zevk veren şey
treat
{i} zevk veren şey
English - English
treat

It was such a treat to see her back in action on the London stage.

an unexpected gift, event etc., which provides great pleasure
Favorites