Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
- You'll be able to drive a car in a few days.
Yalnızca birkaç kişi vaktinde geldi.
- Only a few people showed up on time.
Tom bir kaç kere başını salladı.
- Tom nodded his head a few times.
Biz neredeyse bir kaçkez yakalandık.
- We almost got caught a few times.
Birkaç kitap var ama onlarda bazı baskı hataları var.
- There are a few books, but they have some misprints.
Teknik Oturum Gündeminde birkaç kişi daha sonra gün içindeki bazı oturumlara katılmak istediklerinden söz ettiler.
- A few people mentioned they would like to attend some sessions later in the day on the Technical Session Agenda.
Tom'un bir sürü tanıdığı olduğu hâlde çok az arkadaşı var.
- Tom has lots of acquaintances but very few friends.
Çok az sayıda samimi arkadaşı var.
- She has very few close friends.
... very, very few African-American students, in some, there might have been no African-American ...
... Whereas, there may be a very few who really was looking for ...