a piece of material ready to be made into something

listen to the pronunciation of a piece of material ready to be made into something
English - Turkish

Definition of a piece of material ready to be made into something in English Turkish dictionary

blank
boşluk

Onlar boşlukları doldurdular. - They filled in the blanks.

Tom boşlukları doldurdu. - Tom filled in the blanks.

blank
{s} boş

O, son sayfayı boş bıraktı. - He left the last page blank.

O, boş bir test teslim etti. - She handed in a blank test.

blank
sövmek
blank
yazısı
blank
kör
blank
boş ve açıklık yer
blank
{i} yazısız kâğıt
blank
{i} boş numara
blank
{s} açık
blank
{s} görüntüsüz [tv]
blank
{f} sayıyı önlemek [spor.]
blank
şaşkın
blank
{s} anlamsız
blank
{f} çıkarmak
blank
{s} tam
blank
(fiil) çıkarmak, silmek, sayıyı önlemek [spor.]
blank
{s} ifadesiz

Tom'un yüzü aniden ifadesizleşti. - Tom's face suddenly went blank.

blank
boş boşluk, boş boş
blank
{s} yazısız
blank
{i} piyangoda boş numara
English - English
blank
a piece of material ready to be made into something

    Hyphenation

    a piece of ma·te·ri·al rea·dy to be made in·to some·thing

    Turkish pronunciation

    ı pis ıv mıtîriıl redi tı bi meyd întı sʌmthîng

    Pronunciation

    /ə ˈpēs əv məˈtərēəl ˈredē tə bē ˈmād əntə ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈpiːs əv məˈtɪriːəl ˈrɛdiː tə biː ˈmeɪd ɪntə ˈsʌmθɪŋ/
Favorites