Definition of a payment made by a tenant at intervals in order to occupy a property in English Turkish dictionary
- rent
- {f} kiralamak
Bir araba kiralamak istiyorum.
-I'd like to rent a car.
Bir ev kiralamak istiyorum.
-I'd like to rent a house.
- rent
- kira
Bir ev kiralamak istiyorum.
-I'd like to rent a house.
Ben bir aylığına bir oda kiraladım.
-I rent a room by the month.
- rent
- kiralık
Bu dükkân kiralık video dükkânıdır.
-This shop is a rental video shop.
Carol kiralık bir araba sürüyor.
-Carol is driving a rent-a-car.
- rent
- {i} yırtık
- rent
- {i} fikir ayrılığı
- rent
- {i} kira bedeli
Tom'un kira bedelini ödemek için yeterli parası yoktu.
-Tom didn't have enough money to pay his rent.
Tom görünüşe göre kira bedelini henüz ödemedi.
-Tom apparently hasn't paid his rent yet.
- rent
- sökük
- rent
- çatlama
- rent
- {f} kirala
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
-We rented an apartment when we lived in New York.
Bir ev kiralamak istiyorum.
-I'd like to rent a house.
- rent
- kira ile tutmak
- rent
- delik
- rent
- {f} kiraya vermek
Bu odayı bir öğrenciye kiraya vermek istiyorum.
-I want to rent this room to a student.
Evini kiraya vermek istiyor musun?
-Do you want to rent your house?
- rent
- {f} kira getirmek
- rent
- rent service kira yerine yapıla
- rent
- (fiil) kiralamak, kiraya vermek, kiraya verilmek, kira getirmek
- rent
- {i} bozuşma
- rent
- kira ile vermek
- rent
- kiralamak, kiraya vermek: She is going to rent her apartment to a foreigner. Dairesini bir yabancıya kiralayacak
- rent
- (isim) kira, kira bedeli, yırtık, yarık, gedik, parçalanma, bölünme, fikir ayrılığı, dargınlık, bozuşma
Related Terms
Definition of a payment made by a tenant at intervals in order to occupy a property in English English dictionary
- rent