a money drawer in a shop or store

listen to the pronunciation of a money drawer in a shop or store
English - Turkish

Definition of a money drawer in a shop or store in English Turkish dictionary

till
-e kadar
till
{e} kadar

06:00 ya kadar başlayamam. - I cannot start till six o'clock.

O, sabahtan akşama kadar çalıştı. - She worked from morning till night.

till
(Ticaret) para kasası
till
çiftçilik
till
(Tarım) pullukla sürmek
till
para çekmecesi
till
oluncaya kadar

Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı. - He did not repent of his idleness till he failed in the examination.

Bir ebeveynin sevgisini kendimiz ebeveynler oluncaya kadar asla bilmeyiz. - We never know the love of a parent till we become parents ourselves.

till
(İş yerlerinde kullanılan) Kasa
till
{f} sürmek
till
till I come
till
ziraat
till
bağ
till
işle
till
(fiil) sürmek, toprağı sürmek, işlemek (toprak)
till
ben gelinceye kadar

Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle. - Ask them to wait till I come.

Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste. - Ask her to wait till I come.

till
{e} bağ. -e kadar: till Friday cumaya kadar. till Antalya Antalya'ya kadar
till
zamana kadar

O zamana kadar ne yaparım? - What do I do till then?

O zamana kadar hiç panda görmemiştim. - I had never seen a panda till that time.

till
{f} toprağı sürmek
till
{i} kasa
till
till now şimdiye kadar
English - English
till
a money drawer in a shop or store

    Hyphenation

    a mon·ey draw·er in a shop or store

    Turkish pronunciation

    ı mʌni drôr în ı şäp ır stôr

    Pronunciation

    /ə ˈmənē ˈdrôr ən ə ˈsʜäp ər ˈstôr/ /ə ˈmʌniː ˈdrɔːr ɪn ə ˈʃɑːp ɜr ˈstɔːr/
Favorites