- Definition of çizmek in Turkish English dictionary
- draw I like to draw pictures. -Resim çizmekten hoşlanırım. 
 Drawing the Japanese flag is very easy. -Japon bayrağını çizmek çok kolaydır. 
 
- scratch 
- cross out 
- cross 
- describe 
- cancel 
- graph 
- scratch out 
- scuff 
- mark up 
- plow 
- to draw (a line) 
- write off 
- to cross out, strike out, scratch out, cancel 
- groove 
- mark 
- scar 
- to draw; to picture; to describe; to cross out, to cancel, to strike off; to scratch 
- to draw, sketch 
- set 
- plough 
- line 
- trace 
- score 
- plot , draw 
- to scratch, scarify 
- picture Tom likes painting pictures. -Tom resim çizmekten hoşlanır. 
 I like to draw pictures. -Resim çizmekten hoşlanırım. 
 
- rule 
- depict 
- limn 
- construct 
- crossout 
- design 
- expunge 
- pencil 
-  (Nükleer Bilimler) plot
- yan çizmek
- sidestep 
- çizme
-  {i} boot She bought a pair of boots. -O, bir çift çizme aldı. 
 Tom took off his boots. -Tom çizmesini çıkardı. 
 
- çizme
- drawing Drawing the Japanese flag is very easy. -Japon bayrağını çizmek çok kolaydır. 
 Tom is incredibly bad at drawing. -Tom resim çizmede inanılmaz derecede kötüydü. 
 
- yan çizmek
- evade 
- çizmek resmetmek
- draw 
- çizgi çizmek
- line 
- çizgi çizmek
-  (Kitap) rule a line
- çizgi çizmek
-  (Kitap) draw a line
- çizgi çizmek
-  (Kitap) cross a line
- çizgi çizmek
- line drawing 
- altını çizmek
- emphasize 
- karakalem ile çizmek
- pencil 
- eskizini çizmek
- sketch 
- grafiğini çizmek
- plot 
- çiz
-  {f} draw NB: This was drawn a long time ago so the quality is low. -NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür. 
 Picasso kept drawing pictures until he was 91 years old. -91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti. 
 
- çiz
- cross out Cross out the incorrect words. -Yanlış kelimeleri çiziniz. 
 Cross out all the wrong answers. -Tüm yanlış cevapların üstünü çiz. 
 
- (bir işte) yan çizmek
- evade 
- altını çizmek
- highlight 
- altını çizmek
- underline 
- daire çizmek
- rotate 
- daire çizmek
- draw a circle 
- diyagramını çizmek
- diagram 
- etrafına daire çizmek
- circumscribe 
- etrafına daire çizmek
- circle 
- etrafını çizmek
- circle 
- harita çizmek
- map 
- hatlarını çizmek
- crisscross 
- iskeletini çizmek
- construct 
- kavis çizmek
- arc 
- plan çizmek
- design 
- plan çizmek
- draft 
- plan çizmek
- plan 
- planını çizmek
- project 
- resim çizmek
- draw a picture The young child uses crayons to draw a picture. -Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır. 
 
- resmini çizmek
- depict 
- süs çizmek
- vignetting 
- taslak halinde çizmek
- sketch 
- taslak çizmek
- sketch 
- taslak çizmek
- chalk out 
- yan çizmek
-  (deyim) flub the dub
- yan çizmek
- funk 
- yan çizmek
-  (Ticaret) shirking
- yan çizmek
- scrimshank 
- yan çizmek
- cop out 
- yan çizmek
- shirk 
- yan çizmek
-  (deyim) dodge the column
- yan çizmek
- sculk 
- yan çizmek
- eluding 
- yan çizmek
- skulk 
- yan çizmek
- weasel out of something 
- yay çizmek
- arch 
- yay çizmek
- arc 
- çember çizmek
- circle 
- çevresini çizmek
- circumscribe 
- çizme
- delineate 
- çizme
-  (Askeri) draft
- çizme
- scratch Be careful not to scratch the furniture. -Mobilyayı çizmemek için dikkatli olun. 
 
- çizme
- design 
- çizme
- draught 
- çizme
-  (Tarım) incision
- çizme
- cancellation 
- çizme
-  (Askeri,Teknik) plotting
- çizme
- marking 
- üstüne çizgi çizmek
- cross 
- üstünü çizmek
- cross of 
- şablonla (desen) çizmek
- stencil 
- çiz
-  {f} drawing She is drawing a picture. -O, bir resim çiziyor. 
 After dinner, we all went into the drawing room. -Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik. 
 
- çiz
-  {f} drawn NB: This was drawn a long time ago so the quality is low. -NB:Çok uzun süre önce çizildi bu yüzden kalite kötüdür. 
 Mary could not turn away from the picture of Sleeping Beauty that Tom had drawn. -Mary Tom'un çizdiği Uyuyan Güzel resmine bakmaktan kendini alamadı. 
 
- çiz
-  {f} lined
- çiz
-  {f} plotted
- çiz
- plot I think they're plotting something. -Sanırım onlar bir şey çiziyorlar. 
 
- çizme
- bootup 
- altına çizgi çizmek
- underscore 
- altını çizmek
- italicize 
- altını çizmek
- to underline, emphasize 
- altını çizmek
- underscore , underline 
- altını çizmek
- a) to underline b) to emphasize 
- arma çizmek
- blazon 
- bilançoyu çizmek
-  (Kanun,Ticaret) draw the balance
- bilançoyu çizmek
-  (Ticaret) make the balance
- bir uçtan diğerine çizmek
- traverse 
- birinin kaderini çizmek
-  (deyim) seal someone's fate
- birinin kaderini çizmek
-  (deyim) seal someone's doom
- cetvelle çizmek
- rule 
- dalgın dalgın şekiller çizmek
- doodle 
- diyagramını çizmek
- to diagram 
- etrafını çizmek
- circumscribe 
- grafik çizmek
- draw a graph 
- iletki ile çizmek
- protract 
- ince ince çizmek
- hatch 
- içine çizmek
- inscribe 
- içine çizmek
- line in 
- kabataslak çizmek
- sketch in 
- kabataslak çizmek
- sketch out 
- kabataslak çizmek
- sketch 
- kaderini çizmek
-  (deyim) seal someone's doom
- kaderini çizmek
- shape one's destiny 
- kaderini çizmek
-  (deyim) seal someone's fate
- kafayı çizmek
- loose one's senses 
- kafayı çizmek
- rave 
- kafayı çizmek
- be nuts 
- kafayı çizmek
- be out of one's senses 
- kafayı çizmek
-  (Argo) go out of one´s mind
- kafayı çizmek
- have bats in the belfry 
- kafayı çizmek
- flip out 
- kafayı çizmek
- go berserker 
- karikatür çizmek
- draw caricature 
- karikatürünü çizmek
- to caricature 
- karikatürünü çizmek
- caricature 
- karizmasını çizmek
-  (deyim) blow the gaff
- kavis çizmek
- curve 
- kendi kaderini kendi çizmek
-  (deyim) be the captain of one's soul
- kroki çizmek
- draw sketch 
- kurşunkalemle çizmek
- pencil 
- küçük ölçekle planını çizmek
- protract 
- limit çizmek
- draw the line 
- meşin kalemle çizmek
- stump 
- modelini çizmek
- design 
- pembe tablo çizmek
-  (deyim) put a brave face on things
- pembe tablolar çizmek
- paint a bright picture 
- planını çizmek
- to plan 
- planını çizmek
- plan 
- plânını çizmek
- chart 
- profil çizmek
- profile 
- profilini çizmek
- profile 
- proje çizmek
- draw a project 
- resim çizmek
- to draw a picture The young child uses crayons to draw a picture. -Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır. 
 
- soldan sağa üstünü çizmek
- left to right override 
- strateji çizmek
- draw up a strategy 
- süs çizmek
- vignette 
- sınır çizmek
- draw the line 
- sınırlarını çizmek
- mark out 
- sınırlarını çizmek
- mark off 
- sınırlarını çizmek
- bound 
- taslağını çizmek
- draft 
- taslağını çizmek
- rough out 
- taslağını çizmek
- roughcast 
- taslağını çizmek
- draw 
- taslağını çizmek
- adumbrate 
- taslağını çizmek
- outline 
- taslağını çizmek
- draw out 
- taslağını çizmek
- delineate 
- taslağını çizmek
- draught 
- taslağını çizmek
- sketch 
- taslağını çizmek
- rough in 
- tebeşirle taslak çizmek
- chalk out 
- tebeşirle çizmek
- chalk 
- umut verici bir tablo çizmek
- paint a promising picture 
- yan çizmek
- be evasive 
- yan çizmek
- 1. to try to get out of; to avoid, shirk, evade, dodge. 2. to pay no attention to, ignore 
- yan çizmek
- to shirk, to evade 
- yarımay çizmek
- draw a half moon 
- yeniden çizmek
- redraft 
- zikzak çizmek
- zigzag 
- zikzak çizmek
- weave 
- çapraz çizgiler çizmek
- cross 
- çapraz çizgiler çizmek
- crisscross 
- çerçeve çizmek
- form a frame for 
- çerçeve çizmek
- draw a frame for 
- çizme
- buskin 
- çizme
- boot, top boot 
- çizme
- wellingtons 
- çizme
- top boot 
- çizme
- chaussure 
- üstünü çizmek
- score out 
- üstünü çizmek
- to scratch out 
- üzerini çizmek
- strike off 
- üzerini çizmek
- rule smth. out 
- üzerini çizmek
- strike out 
- şablonla çizmek
- stencil 
- şekil çizmek
- diagrammatize 
- şema çizmek
- diagrammatize