eldfather

listen to the pronunciation of eldfather
İngilizce - Türkçe

eldfather teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ancestor
ata

Tom yaklaşık 300 yıldır atalarının izini sürdüğünü söylüyor. - Tom says he can trace his ancestors back about 300 years.

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu. - I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

grandfather
büyükbaba

Büyükbabam tarafından bana Robert adı verildi. - I was named Robert by my grandfather.

Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi. - Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.

ancestor
{i} cet
ancestor
{i} dede
ancestor
{i} soy

İngilizce ve Almanca ortak bir soyu paylaşırlar. - English and German share a common ancestor.

Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler. - All humans on Earth are descended from a common ancestor.

grandfather
{i} dede

Dedem masasında sık sık okur ve çalışırdı. - My grandfather would often read and study at this desk.

Dedesi bir yıl önce kanserden öldü. - His grandfather died of cancer a year ago.

İngilizce - İngilizce
ancestor
grandfather